HÜCRE
Canlıların en küçük yapı ve görev
birimidir.
Hücre teorisi;
Ø
Canlılar hücre veya hücrelerden meydana gelir,
Ø
Hücreler var olan hücrelerin bölünmesiyle
meydana gelir,
Ø
Kalıtım materyali içindedir,
Ø
Yapım olayları hücre içinde gerçekleşir,
Ø
Enerji üretir ve tüketirler,
Ø
Şekil ve büyüklük benzer veya farklılık
gösterebilir.
1. HÜCRE ZARI
Ø
Bütün hücrelerde bulunur,
Ø
Akıcı mozaik zar modeline göre açıklanır,
Ø
Temel olarak yapısında protein, yağ ve
karbonhidratlar bulunur
Ø
Çift tabakalı fosfolipid, farklı görevlerde
protein ve farklı besinlerle kompleks yapmış karbonhidratlar bulunur,
Ø
Hücre zarı yaşlanmaya bağlı kalınlaşmaz,
Ø
Proteinler arasından meydana gelen kanallar
mevcuttur, bu kanallara por denir.
Ø
Hücre zarı, hücreden hücreye ortak özellikleri
olduğu gibi farklı özellikleride vardır,
Hücre zarın ortak özellikleri şunlardır;
Ø
Çift tabakalı fosfolipidler bulunur,
Ø
Fosfolipidlerin yağ asidi kısmı birbirine bakar
ve hidrofobik özelliktedir,
Ø
Gliserol ve fosfat kısmı zarın iç ve dış
yüzeyini oluşturur, hidrofiliktir,
Ø
Porları ve taşıyıcı proteinleri sayesinde madde
geçişinde etkilidir,
Ø
Hücre sitoplazmasının bütünlüğünü korur,
Ø
Hücreye şekil ve desteklik kazandırır,
Ø
Glikoprotein ve glikolipidler bulunur, ikisine
beraber kaliks isimi verilir.
Glkoproteinler;
Ø
Glikoproteinler hücre zar yüzeyin dışa bakan
tarafında bulunur,
Ø
Ökaryot yapılı hücrelerde DNA kontrolünde golgi
organeli ile sentezlenir,
Ø
DNA kontrolünde olduğundan kişiye ve hücre
grubuna özgüdür,
Kaliksin görevleri genel olarak şöyledir;
Ø
Madde geçişin kontrolünü sağlar,
Ø
Hücrelerin birbirine tutunmasını sağlar,
Ø
Vücudu dolaşan hormon vb. maddelerin ilgili
hücreyi uyarmasında reseptör görevi görür,
Ø
Hücreye kimlik kazandırır, örneğin kan grubunu
belirleyen antijenler.
Ø
Hücrelerin birbirilerini uyarmasını sağlar.
HÜCRE ZARINDAN OLUŞAN BAZI YAPILAR
Mikrovillus;
Ø Hücre
zarın mikroskobik düzeyinde kıvrımlarıdır,
Ø İnce
bağırsağın dışa bakan yüzeyinde bulunur,
Ø Madde
emilimini kolaylaştıran geniş yüzey alanı oluşturur,
Ø İnsanlarda
bu yüzey 550 metre kareyi bulmaktadır,
Yalancı ayak ve pinositoz cep;
Ø Amip,
cıvık mantar ve bazı akyuvarların hareketinde yalancı ayak, beslenmesinde ise
yalancı ayak ve pinositoz cep etkilidir,
Ø Bazı
akyuvarlarda bağışıklıkta etkilidir, ait olduğu canlıya bulaşan
mikroorganizmaları yok etmede yalancı ayak veya pinositoz cep kullanır,
Besin kofulu;
Ø Besinlerin
hücre zarılya beraber hücre içine alınmasında oluşan yapıdır
Ø hücre
zarında kopan bu zar besin kofulun zarını oluşturur,
Ø besin
kofulu lizozom ile beraber sindirim kofulunu oluşturur,
Ø besin
kofulu çeper taşıyan bitki, mantar, prokaryot ve alglerde oluşmaz,
Sil ve kamçı;
Ø Hareket,
beslenme ve savunmada etkilidir,
Ø Paramesyum
da sil, öglena da kamçı, bakterilerin genelinde kamçı ve sil, solunum yolu
epitel hücrelerinde sil, yumurtalık kanalı(fallopi tüpü)nda sil, izogami ve
heterogami üreme tipinde dişi ve erkek gametlerinde kamçı, oogami üreme
tipinde ise sadece spermde kamçı
bulunur,
Ø Kamçı
ve siller ökaryot hücrelerde mikrotübüllerden meydana gelir,
HÜCRE ZARIN ÜZERİNDE BULUNAN YAPILAR
Bu yapılar hücre zarından meydana
gelen yapılardan farklıdır, bu yapılar hücre zarının farklılaşmasıyla meydana
gelmez fakat hücrenin oluşturduğu bazı maddelerden meydana gelir,
Çeper;
Ø Cansız
ve tam geçirgen bir yapıdır,
Ø Bazı
hücrelerde saydamdır, fotosentez için gerekli ışığın ilgili yapı ve organellere
ulaşmasında önemlidir,
Ø Bitkilerde,
selülozlardan meydana gelir, selüloza pektin, süberin, lignin gibi maddeler
eklenerek kalınlaşmasında etkilidir,
Ø Bitki
hücreleri yaşlandıkça çeper kalınlaşır, meristem gibi sürekli bölünen
hücrelerde çeper kalınlaşmaz.
Ø Selüloz
çeperin oluşumunda mikrotübül ve golgiden sentezlenen bazı enzimler görev
yapar.
Ø Mantarlarda
çeper azotlu polisakkarit olan kitinden meydana gelir,
Ø Bakterilerde
çeper peptidoglikandan meydana gelir, fakat arkebakterilerde çeper olmasına
rağmen çeper maddesi peptidoglikanda farklı bir maddeden meydana gelir.
Kapsül;
Ø Patojen
olan prokaryotlarda çeperin üstünde bulunan bir yapıdır, bakterileri zararlı
etkilerden koruduğundan bakterinin üremesine imkan sağlar, üreyen bu bakteriler
ürettiği toksik madde canlılara zarar verir,
Ø Kapsül
üretiminde sorumlu genler vardır aynı tür farklı bireyler arasında plazmid
şeklinde transfer edilebilir,
Endospor;
Ø Baz
prokaryotlarda görülür, olumsuz çevre
şartlarında çeper ve hücre zarı arasında madde birikmesi gerçekleşir,
Ø Uzun
süre prokaryot canlıyı dış ortam ile irtibatını keserek yaşamasını
sağlamaktadır, bazı canlıların endospor hali yüzyıllar sürebilir,
2. SİTOPLAZMA
Ø Sitozol
ve organellerden meydana gelir,
Ø Sitozol,
sitoplazmanın organalleri dışında kalan besin, su, enzim, hormon vb. maddelerden
oluşur, prokaryotlarda pigmenler de bulunur.
Ø Sitoplazma
ökaryotlarda çekirdek zarı ile hücre zarı, prokaryotlarda nükleer alan ile
hücre zarı arasındaki bölümü kapsar,
Ø Hücreye
hacim kazandırır,
Ø Hücre
içinde organelerin metabolik faaliyetleri, hareketi ve madde temini için ortam
oluşturur,
Ø Su
ve besin durumuna göre yoğunluğu değişmektedir, metabolik faaliyetler sonucunda
suyun azalması ve/veya küçük maddelerin artması yoğunluğu yani ozmotik basıncı
artırır, sitoplazmanın pH durumu da metabolizma için önemlidir, amino asitler,
yağ asitleri, CO2, laktik asit vb. maddeler PH’ı azaltır.
ORGANELLER;
Zarsız organeller;
Ø Ribozom,
sentrozom, hücre iskeleti
Tek zarlı organeller;
Ø Endoplazmik
retikulum, golgi, koful, lizozom.
Çift zarlı organeller;
Ø Mitokondri,
plastidler(lökoplast, kloroplast, kromoplast)
RİBOZOM
Ø Bütün
canlı hücrelerde görülür,
Ø rRNA
ve proteinden meydana gelir,
Ø nükleik
asit ve proteinden meydana gelen yapılara nükleoprotein de denir.
Ø DNA
kontrolünde protein sentezini yapar
Ø Ribozom
sitoplazmada olduğu gibi bazı organellerin üzerinde veya içinde de bulunur,
Ø Granüllü
endoplazmik retikulumun üzerinde, mitokondri ve plastidlerin içinde bulunur,
Ø Bu
organellerde dolaylı da olsa protein sentezi görülür,
Ø Protein
sentezin serbest amino asitler azaldığından pH ve yoğunluk azalır, ayrıca
dehidrasyonu sırasında çıkan su yoğunluğu azaltır,
Ø Protein
sentezi sırasında enzimler görev yapar ve ATP kullanılır, kullanılan ATP artar
ifadeside doğru kabul edilir,
Ø Metabolitik
özelliğe göre hücrelerde ribozom sayısı değişebilir,
Ø Ribozomun
iki alt birimi bulunur, bunlardan bir küçük, diğeri büyük alt birimi oluşturur,
Ø Alt
birimler sadece protein sentezi esnasında birleşip aktif hale gelirler ve bu
durum protein sentezinin gerçekleştiğinin kanıtıdır.
Ø Ribozomlar
ökaryotlarda çekirdekçik denilen özel bir bölgede sentezlenir,
Ø Hücre
bölünmesi esnasında DNA’lar kromozom şeklinde olduğundan faaliyetlerine ara
verdiğinden çekirdekçik kaybolur,
Ø
ENDOPLAZMİK RETİKULUM
Ø Çekirdeğin
dış zarıyla doğrudan bağlantılı,
Ø Hücre
bölünmesi sırasında çekirdek zarıyla beraber eriyip tekrar oluşur,
Ø Çekirdek
zarıyla hücre zarı arasında kanalcıklar ve kesecikler sistemini oluşturur,
Ø Hücre
zarını içerden destekleyerek hacim ve şekil korunmasında desteklik sağlar,
Ø Hücre
zarına kadar bazı özel maddelerin taşınmasını sağlar,
Ø Taşınma,
sentezleme ve yıkma, depolama görevleri vardır, ribozom varlığına göre iki tip
E.R vardır
Granüllü E.R;
Ø Ribozom
bulunduran E.R ‘dur.
Ø Proteinlerin
sentezlendiği, ilk işlendiği, depolandığı ve taşındığı yerdir.
Granülsüz E.R;
Ø Ribozom
bulundurmayan E.R’dur
Ø Koful,
golgi ve lizozom organellerini oluşturur,
Ø Karbonhidrat
ve yağların sentezlenip depolandığı yerdir,
Ø Ca
gibi bazı minerallerin depolandığı yerdir, kas kasılmasında sitoplazmayla Ca
girişi ve çıkışı gerçekleşir,
Ø Zehirli
bazı maddelerin parçalandığı yerdir, karaciğer hücrelerinde oran olarak fazla
bulunur,
GOLGİ
Ø Endoplazmik
retikuluma benzeyen fakat çekirdek zarına bağlantısı olmadığından sitoplazmada
serbet olarak bulunur,
Ø Üst
üste kıvrımlardan meydana gelir,
Ø Koful
ve lizozomu meydana getirir,
Ø Proteinlerin
ileri derecede işlenmesini sağlar, hormon, salgı, glikoprotein, glikolipid gibi
maddelerin üretildiği yerdir, selüloz sentezinde etkilidir.
Ø Protein
sentezini yapmaz fakat proteinleri farklı besinlerle birleştirir,
Ø Sentez
olaylarında su açığa çıktığından hücrenin yoğunluğu azalır,
Ø Bütün
ökaryot hücrelerde görülür(olgun alyuvar hariç).
KOFUL
Ø Çekirdek
zarı, Granülsüz E.R, golgi ve hücre zarından meydana gelir,
Ø Hayvan
hücrelerinde küçük ve çok sayıdadır,
Ø Yaşlı
bitki hücrelerinde büyük ve az sayıdadır,
Ø Bitki
hücresi yaşlandıkça kofullar birleşerek büyür buna merkezi koful(vakuol) denir.
Ø Merkezi
kofulda koful öz suyu vardır,
Ø Koful
öz suyu yoğunluk dengesinde, kulanılmayan atık maddelerin depolanmasında
etkilidir,
Ø Koful
özsuyun pH asit ise kırmızı, bazikse mavi, nötrse mor renk ortaya çıkar
NOT; bitkilerde renkler sadece
pigmentler etkili değildir
Görevlerine göre bazı kofullar;
Besin, sindirim, salgı, boşaltım
ve kontraktil koful diye isimlendirilir,
a) besin kofulu
Ø Endositoz
yapabilen hücrelerde görülür, besin taşır ve depolar.
b) sindirim kofulu
Ø Besin
kofulu ve lizozom organelin birleşmesiyle oluşur, besinlerin sindirilmesini
sağlar,
Ø sindirilen
besin monomerleri sitoplazmaya geçerken, kullanılmayan maddeler boşaltım kofulu
ile dışarı atılır.
c) Boşaltım kofulu
Ø Metabolitik
faaliyetler sonucunda oluşan zararlı maddelerin atılmasını sağlar.
d)Salgı kofulu
Ø Hücre
dışına atılacak veya organeller arasında taşınacak salgı maddelerini taşır.
e) kontraktil koful
Ø Bazı
tatlı sularda yaşayan paramesyum, öglena, amip’te görülür.
Ø Hipotonik
ortamda yaşayan bu canlılarda hücre içine su girişi gerçekleşir ve bu organel
su çıkışını sağlayarak yoğunluk dengesini sağlar,
Ø sadece
suyun atılmasını sağlar, diğer atık maddeler zar yüzeyi, boşaltım kofulu gibi
yapılardan atılır,
Ø kontraktil
koful çalışmasında ATP enerjisi harcanır.
LİZOZOM
Ø Hayvan
ve protozoa hücrelerinde görülür,
Ø Organel
içinde sindirim enzimleri mevcuttur,
Ø Büyük
besinlerin sindirilmesini sağlar,
Ø Sindirimde
su kullanılır, küçük besin miktarı artar, yoğunluk artar.
Ø Açığa
çıkan küçük besin çeşidine göre pH değişir
Ø Asit
özelliğinde olan bu enzimler serbest kalması durumunda hücrenin tamamını
sindirir,
Ø Hücrenin
lizozom enzimleri tarafından sindirilmesine otoliz denir
Ø Embriyo
parmakların ayrılması, kertenkele kuruğunun kopması, kurbağa kuyruğunun
erimesi, yaşlanmış ve kanserleşmiş hücrelerin erimesi otoliz olayıdır,
Ø Yaşlanmış
hücreler sindirlirken geriye bazı renk pigmenleri kalır , koyu renk oluşur bu
duruma lipofuksion denir,
NOT; Bitkilerde lizozom yerine
fitolizozom mevcuttur.
HÜCRE İSKELETİ
Sadece ökaryot hücrelerde
görülür,
3 grup hücre iskeleti vardır
İnceden kalına doğru şu
şekildedir;
a) mikroflament
Ø Aktin
proteinlerden oluşur,
Ø Zamanla
oluşup kaybolur,
Ø Hücre
zarın yapısı ile ilgili görevler yapar, mikrovillusi, yalancı ayak, pinositoz
cep, boğumlanma ve kasılma-gevşemede görev yapar,
b) Ara flament
Ø farkl
tipte proteinlerden meydana gelir,
Ø sürekli
olarak bulunur,
Ø çekirdekçik,
mitokondri, kloroplast gibi yapıların konumunda sabit asıda kalmasını sağlar,
b) Mikrotübül
Ø Tübülin
proteinlerden meydana gelir,
Ø Zamanla
oluşup kaybolur,
Ø İğ
ipliği oluşumu, kromozomların ayrılması, bazı organellerin yer değiştirmesinde,
selüloz liflerin düzenlenmesinde etkilidir,
Ø Ökaryotlarda
sil, kamçı ve sentrozomun yapısını oluşturur.
Ø Sentrozom;
Ø Gelişmiş
(kompleks=çiçekli) bitkilerde görülmez,
Ø Mikrotüpüllerden
sentrioller oluşur,
Ø İki
sentriol bir birine dik iki cubuk şeklinde sentrozomu meydana getirir,
Ø Hücre
bölünmesinde iğ ipliğini oluşturarak kromozomları bir birinden ayrılır,
Ø Bitkilerde
sentrozom olmadığından iğ ipliği sitoplazmadaki mikrotüpüllerden meydana gelir,
Ø Sentrozom,
hücre bölünmesinde eşlenerek sentriollerine ayrılır.
3. ÇEKİRDEK
Ø Çekirdek
zarı, çekirdek sıvısı, çekirdekçik ve kromotin ipliklerden meydana gelir.
Çekirdek zarı;
Ø Çift
zarlıdır,
Ø Büyük
porlara sahiptir,
Ø Hücre
bölünmelerinde genellikle erir,
Ø Amitoz
dediğimiz kanser ve paramesyum’un mitozu esnasında erimez.
Ø Dış
zarında ribozom organeli bulunur.
Çekirdek sıvısı;
Ø Kromotin
iplik, ribozom, DNA, RNA, ATP , Enzim ve farklı besinler bulunur,
Ø Protein
sentezi gerçekleşmez,
Çekirdekçik;
Ø Ribozomların
üretildiği yerdir,
Ø Hücre
bölünmesi esnasında erir ve sonra tekrar oluşur.
Ø Kromotin
iplik;
Ø DNA,
hücrenin yönetimini ve yavru hücrelere kalıtımı sağlar,
Ø Hazırlık
evresinde kardeş kromotit(iki DNA ve protein),
Ø Kardeş
kromotitler kısalıp kalınlaşır ve histon proteinlerle sarmalanır, buna kardeş
kromotitli kromozom denir.
Ø Kromozom
sayısı tür içinde ve türler arasında aynı sayıda olduğu gibi farklılıkta
gösterebilir,
Ø canlıların
sınıflandırılmasında ve evrimde gelişmişliği hakkında bilgi vermez,
Ø gelişmişlik
gen sayısıyla ölçülür,
Ø Gen,
karakterin kalıtımın sağlayan DNA parçasıdır,
Ø Gen
çeşitliliğin fazlalığı karakter çeşitliliğini artırır buda gelişmiş bir canlı
olduğu kabul edilir.
ENDOSİMBİYOSİZ HİPOTEZİ
Ø Prokaryot
hücre yapısından ökaryot hücre yapısına evrimleşme sürecini açıklayan bir
hipotezdir,
Ø Bu
hipotezde çekirdek zarın oluşumu ve mitokondri, kloroplast organellerin
oluşumunu açıklamaya çalışır.
Ø DNA
hücre zarına yapışarak, hücre zarından parça alarak kendine zar yaptığı kabul
edilir,
Ø Çekirdek
zarın yapısındaki maddelerin hücre zarına benerliği ve porların varlığı kanıt
olarak kabul edilir, fakat porların büyüklük farkı itiraza neden olmaktadır.
Ø Klorofilli
bir bakteri veya siyanobakteri hücrenin içine girerek hücreyle beraber mutualis
bir yaşam sürmesiyle kloroplast meydana geldiği kabul edelir,
Ø Kloroplast
ve bakteri arasında halkasal DNA, RNA, ribozom, klorofil, protein sentezi, ATP
sentezi, bölünebilme yeteneği gibi ortak özellikler kanıt olarak kullanılır,
Ø Aynı
şekilde mor bakterilerde hücrede mitokondriye dönüştüğü kabul görülür, klorofil
dışında diğer özellikler kanıt kabul edilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
BİÇARE, BİYOLOJİ ÇALIŞMA REHBERİ